4 Ağustos 2011 Perşembe

"bazen düşünüyorum kendi kendime; aynadaki yansımamı kağıdın üzerine çizilmiş bir suret gibi istemediğim yerlerini silebilseydik basit bir silgiyle... bambaşka bir insan yaratsaydım, tüm dünyada tanıyan tek bir insan olmadan beni, yaşasaydım öylece...


yine de seni bulur muydum?


tüm hafızamı silseler, bir tek kitiara kalsa, o hiç unutamayacağım gülümsemesi ile, yine de seni sever miydim?


ne mantığımın sesi, ne de kulaklarımda çınlayan senin gülüşün. kader bile değiştiremezdi bunu, senin bana gelmeni, ya da benim senden kaçamamamı. insan kendinden kaçabilir mi?


ben denedim, başaramadım.


hastalıklı bir his gibiydi bu başlarda. sanki bedeninin yarısını kesip çöpe atmak gibi, tıpkı hislerini unutmaya çalışmak gibi.  insan başaramayacağı görevleri üstlenmeye çalıştıkça omuzları düşüyor. omuzları düştükçe daha çok canı acıyor ve sürekli bir baskı altında hissediyor kendisini.


belkileri sorgulamanın manası olmadığı gibi, benim de sensiz bir hayatı düşünmem mümkün değil.


her şeyimi, bundan çok uzun zaman önce karanlık yollarda yürümeyi seçmiş biri için terkedip gidemezdim.


laurana...


bedenin karışsın sayfaların tozlu satır aralarına. kimse hatırlamasın seni. kimse altın saçlarının güzelliğini hatırlamasın. kimse kusursuz güzelliğinin izlerini hatırlamasın.


bir tek ben kalayım aklında.


bir tek sessizliğin..."




-aptal yarımelf! seninle dünyaya hükmedebilirdik!


tanis gözlerini kapadı. laurana'nın yüzü geldi önüne. huzurla, güvenle dolu laurana.. onu hep sevmiş ve sevecek olan laurana...


+üzülme kitiara. ben zaten dünyaya sahibim. dedi gözleri buğulu...










ve eski aşkının göçüp gitmesini izledi..



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder