27 Kasım 2011 Pazar











biz boşluktakiler, bu duruma mahkumuz hep.
çünkü ne zaman bi kazık, bi darbe yesek en sadık dosta sarılır gibi ona sarılmayı çare biliyoruz.
ama işin tuhaf yanı, çok muhabbet tez ayrılık getirir hesabı, bundan da sıkılıyoruz.
her seferinde bi büyüğünü giyiyoruz üzerimize; maksat, bir dahaki kazığa da kullanabilelim.
aslında tek yapılması gereken, boşluk henüz küçükken fî tarihinde parçalanarak etrafa saçılmış huzurun tek bi taneciğini yakalamak.
-bazen, kısa bi an, o gücü bulabileceğimize inanıyorum-


**


biraz daha sabır gerek bize.


bize, çok eski masallara inanabilecek bi kafa gerek.
aklı alıp gitmek gerek belki de.


'uzak bi ülkenin çocuklarına yasak ninniler söylemek..
tanrı gelmezse eğer yine, onun sürgün edildiği yerlere gitmek..'(*)






(*) pek kıymetli kafası olan K.A.'dan (ç)alıntıdır.






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder