25 Temmuz 2011 Pazartesi

düşüncelerinin içinde boğulmadan boğulmalıydı bardağının içinde.
şimdi gördüğünü unutabilmek için daha çok içiyor, içtikçe daha çok hatırlıyordu.
zaten hep ters işlerdi.
aylar sonra çok tesadüfi görünen, geçmişten gelen-hoş, belki de hiç gitmemiş olan- bir çift yeşil..
lanetini boğazına itmek için gerisin geri, belki bi nebze de yutmak için- çünkü bilirdi, kime değse dili, tutardı; halbuki ona kıyamazdı- bi yudum daha aldı altınbaştan.
radyoda boğuk bi klarnet sesi, kısık bi melodi: 'seni görmeseydim yoklar mıydı bilmem bu hasret ağrısı..'


70liğe sığdırdığı özlemini tek dikişte içti.
çünkü biliyordu; kurtulamayacak olsa da şu an kaçmak tek yoldu.
çünkü biliyordu; özlemek en büyük suçuydu..


şerefe!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder